Yazar: Stj. Av. Şaban İbrahim Göksal
2020 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde iki genç girişimci bir legaltech start-up’ı duyurdu, ismi ANÜ. Bu start-up yapay zeka destekli bir yazılım sayesinde ekosisteme yeni adım atmış girişimciler ile bu alanda uzman hukukçular arasında bir köprü işlevi görüyor. Hukuki desteğe ihtiyacı olan girişimciler ANÜ web sitesinde kolayca dolduracakları bir form sayesinde girişimlerinin detaylarını ve ihtiyaçları olan hukuki konuyu sisteme iletiyorlar ve sistem bu veriler vasıtasıyla girişimciler ile ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak hukuki uzman arasında eşleştirme gerçekleştiriyor. Sistem bu eşleştirmeyi bünyesinde barındırdığı yapay zeka algoritması sayesinde gerçekleştiriyor. Yapay zeka algoritması hazırlanırken, konu ile ilgili yapay zekanın en verimli şekilde çalışması için binlerce veri setinden oluşan akademik datalar girilmiş. Bu sayede yapay zeka, hata payını minimum seviyeye indirerek işlemi gerçekleştiriyor. Girişimciler ve hukukçular arasında bir köprü gibi onların iletişimlerini sağlayan bu start-up kurulduktan bir yıl sonra 2021 yılının ortalarında kapanma kararı aldı, daha başlangıç aşamasında dahi talep gören, verimli bir şekilde girişimcilerin isteklerini karşılayan ve ilerleyen zamanlarda geliştirilerek daha fazla kitleye ulaşabilecek bu dahiyane oluşumun neden kapatıldığını, bu fikrin ortaya çıkışını, içinde barındırdığı potansiyeli, geliştirme sürecini ve bu süreçte karşılaşılan sıkıntıları ANÜ’nün kurucu ortağı Maxwell Wulff, kendisi ile yaptığım röportajda değerlendirdi.
ANÜ nasıl ortaya çıktı, ortağınız ile birlikte bu projeyi hazırlarken amacınız ve gelecek hedefleriniz neydi?
ANÜ fikrini, ortağım Tiyani Majoka ile birlikte bulduk. Kendisi Güney Afrika’da hukuk eğitimini tamamlamış ve şu an Cornell Üniversitesinde hukuk, teknoloji ve girişimcilik alanında master eğitimini almakta ben de yine aynı üniversitede mühendislik alanında master eğitimi almaktayım. Ortağım ile birlikte okul projesinde çalışırken bu alandaki eksikliği fark ettik ve ne yapılabilir diye beyin jimnastiğine başladık. Girişimciler, özellikle bizim yaşlarımızdakiler çevre konusunda çok zayıf. Bir Start-up’ı hayata geçirirken bütün ayrıntılarını düşünüp faydalı bir iş modeli oluşturmanız gerekiyor ve bu ayrıntılar içinde en önemlisi ise hukuki aşamalar. Bu konuda çevresinde tanıdığı bir avukatı olmayan girişimcilerin sorun yaşadığını yakın çevremizde çok fazla duyuyoruz ve bu soruna çare bulmak için ANÜ fikrini hayata geçirdik. Amacımız gerçek anlamda bu alanda uzman kaliteli hukukçular ve hukuki desteğe ihtiyacı olan girişimcileri bir araya getirmekti. Bu projenin daha başından beri biliyoruz ki girişimciler, hangi aşamada ya da hangi konuda hukuki desteğe ihtiyaçları var, bunu bilmiyorlar. ANÜ’nün içinde barındırdığı yapay zeka, girişimcilerin bu hizmete başvururken doldurdukları form sayesinde hukuki meseleyi analiz edip bu alanda en iyi hukukçu ile girişimciyi eşlemekte. Alanında uzman hukukçular ile girişimcileri eşleştirebilmek için özellikle ortaklığımızı bu alanda uzmanlaşmış kurumsal bürolar ile gerçekleştirdik. Gelecek hedeflerimiz ise ANÜ’yü daha da geliştirip Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygın bir şekilde kullanılabilir hale getirmekti.
ANÜ’nün çalışma yöntemi ve yapay zeka algoritması hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
ANÜ, sisteme başvuran girişimciyi, girişimi hakkında aldığı detaylı bilgilerle yapay zeka algoritması sayesinde alanında uzman hukukçu ile eşleştiriyor. Burada kilit nokta eşleşmenin başarılı olması ve bu başarının ardındaki sır; yapay zeka algoritması. Hepimizin bildiği üzere yapay zeka algoritmalarının çalışma mantığında, derin öğrenme yönteminde yatıyor. Yapay zeka sistemleri algoritmasına girilen veri setleri sayesinde derin öğrenme gerçekleştirir ve ondan istediğiniz işlemi bu öğrenmeden elde ettiği yetenek sayesinde gerçekleştirir. Algoritmaya ne kadar fazla, net ve doğru data seti yüklerseniz başarı oranı o kadar yüksek olur. ANÜ’nün başarısı ardında yatan sır bu aslında, onun içinde barındırdığı bu yapay zeka algoritmasının verimli ve olabildiğince en düşük hata payı ile çalışması. Biz bu sistemi çalışabilir hale getirmek için pandemi sürecinde 8 ay gece gündüz çalıştık. Ben data analisti olarak verileri düzenledim, ortağım ham veri olarak en iyi akademik verileri topladı ve yazılımcımız ANÜ’yü programladı.
ANÜ’yü geliştirirken ve sonrasında sistemi işler hale getirdiğinizde karşılaştığınız sorunlar ve zorluklar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sistemi hazırlamak, yapay zekanı algoritmasının yazılması, data setlerinin toplanması bizim için kolay bir süreç değildi, ANÜ’yü ortaya çıkarmak için 8 ay boyunca gece gündüz çalıştık. Bu süreç bizim için zorluktan ziyade keyif aldığımız bir süreçti ama daha sonrasında sistemi işler hale getirdiğimizde bazı sıkıntılarla karşılaştık. Bunlardan birisi; girişimciler ve hukuki uzmanlar arasında eşleşme gerçekleştirdikten sonra onları sistemde tutamamak oldu. Çünkü sonrası için bir model planlamamıştık. Başlangıçta sadece fikre ve sistemi en iyi şekilde geliştirmeye odaklandık ve belki de başarılı bir iş modeli oluşturamadık. ANÜ’yü işler kılmak için ya eşleşme sonrası tarafları sistemde tutmamız gerekiyordu ya da daha fazla girişimcinin hizmet alması gerekiyordu. Fakat Amerika Birleşik Devletleri’nde ve eminim diğer ülkelerde de markanızı büyütmek ve daha fazla alana yayılmak aslında fikri geliştirmekten daha zor ve bu zorluk bizi ANÜ’yü kapatma sürecine kadar götürdü. Ayrıca sistemi geliştirirken ve işler hale getirdikten sonra karşılaştığımız hukuki zorunluluklar ve vergi yükümlülükleri bizi çok fazla zorladı. Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan fee share (bizdeki kurum ve gelir vergisi) daha yolun başındaki bir start-up için ciddi maddi yükümlülükler doğurdu.
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ve dünya üzerindeki diğer ülkelerdeki legaltech ekosistemi hakkında ne düşünüyorsun, bu ekosistemin dünya ekonomisi üzerindeki payı her geçen gün artmakta, sence 21. Yüzyılı tamamladığımızda bu pay ne kadar artacak?
Teknoloji çok hızlı bir şekilde gelişmekte ister istemez buna hukuk ekosistemi de ayak uyduracak. Fakat Amerika Birleşik Devletleri’nde legaltech ekosistemi dışarıdaki insanların düşündüğünün aksine çok ama çok küçük. Belki bir Avrupa ülkesinde ya da İsrail’de bu ekosistem daha gelişmiş ve büyük. Talep, ihtiyaç, gelişen teknoloji ve ekonomilere rağmen bu ekosistem olması gerekenden çok küçük bir durumda şu an. Bunun birçok sebebi var; teknolojik gelişmelere direnen kurumlar, teknolojideki bu gelişimin fark edilmemesi, bu ekosistemin sadece basit ofis işleri için kullanılması ve ve… diye uzar gider. Bunu biraz da hukuk ekosisteminin legaltech’e bakış açısından dolayı da söyleyebilirim, teknoloji gelişiyor yapay zeka, blok zinciri, akıllı sözleşmeler, kripto paralar ama bu ekosistemin aktörleri legaltech’i sadece basit ofis işlerinde kullanmaktan öteye götürmüyorlar. Teknoloji geliştikçe bu ekosistemde gelişmeye muhtaç ve eminim ki bu ekosistemin dünya ekonomisindeki payı 21. yüzyılın ortalarında ikiye belki üçe katlanacaktır.
Comments